Cizre’de çıkan olaylarda paralel kuşku

Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde çıkan ve biri HÜDA-PAR üyesi olmak üzere 3 kişinin yaşamını yitirdiği 5 kişinin de yaralandığı olaylardan sonra, Cizre İlçesi’nde esnaf kepenk açmadı. Gerginliğin devam ettiği ilçede vatandaşlar, HDP ilçe binası önünde, otopsi için Diyarbakır’a gönderilen cenazeleri bekliyor.

Çatışma arasında kaldı

PKK’nın gençlik yapılanması Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YDG-H) ile Hüda-Par yanlıları arasında çıkan ve oğlu Hüda-Par yöneticilerinden olan 65 yaşındaki Abdullah Deniz ile YDG-H’li gruptan 19 yaşındaki Yasin Özer ile Nur Mahallesi’ndeki evine gitmek isterken kurşunların hedefi olan 15 yaşındaki Barış Dalmış yaşamını yitirmişti. Cizre Devlet Hastanesi’nde ön otopsileri yapılan cenazeler, dün Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. 

Kepenkler kapalı tutuldu

Fırın ve eczaneler dışında, esnafın kepenk açmadığı ilçede, gergin bekleyiş sürerken, dün olayların yaşandığı Nur Mahallesi’ne hakim tepelere, zırhlı araçların konuşlandığı görüldü. İlçe merkezindeki stratejik noktalarda polis zırhlı araçlarla sık sık devriye görevi görüyor.

Cizre İlçesi’nde 3 kişinin ölümüne yol açan olayları protesto eden YDG-H üyeleri, akşam saatlerinde de Silopi’ye sıçradı. Olaylarda 25 yaşındaki Musa Azma karnına isabet eden kurşunla yaralandı. Silopi Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Azma’nın yoğun bakıma alındığı ve hayati tehlikesinin bulunduğu ifade edildi. Mahsun Bilen de elektrik akımına kapılarak yaralandı.

Herkes aklını başına devşirsin

AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde PKK’nın gençlik yapılanması Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YDGH) ile Hür Dava Partisi (Hüda-Par) üyeleri arasında çıkan ve 3 kişinin öldüğü çatışmaya değinerek, “Kürt meselesini çözdük, PKK meselesini de çözeceğiz. Sen silaha para buluyorsun da niye okula para bulamıyorsun? Aç bir Kürtçe okul eğitim yap. Kim engelleyebilir?” dedi. PKK’nın istediğinin üzerinde hükmedebildiği bir coğrafya olduğunu kaydeden Metiner, “Silahlarını bırak, gel siyaset yap. Kanunları değiştir, ne yaparsan yap. Ama diyor ki ‘Ben silahı bırakırsam, iktidara gelemem.’ Bu ülkede bir iç savaş çıkarsa Türkler ile Kürtler arasında çıkmaz” dedi.

PROVOKASYONA KARŞI SAĞDUYU ÇAĞRISI

Cizre’de 3 kişinin hayatına mal olan olayların ardından Doğu ve Güneydoğu’da bulunan sivil toplum kuruluşları sağduyu  çağrısında bulundu.

Tahir Etçi  - Diyarbakır Baro Başkanı

“Cizre’deki olay şiddeti topluma yaymaktan ve kaostan başka bir yararı olmayan bir durumdur. Toplum üzerinde etkileri olan kişi ve kurumlar duyarlı olmalı. Cizre’de yaşanan olay asla olmaması gereken, kimseye bir yararı olmayan, toplumu germekten, şiddeti topluma yaymaktan başka bir yararı olmayan bir durumdur. 1990’lı yıllardaki gibi Hizbullah ve PKK arasında çatışma çıkararak toplumu kaosa sürüklemek isteyenler bulunuyor. Toplumu şiddete sürükleyen böyle bir gelişmenin provokasyon olduğundan şüphe yok.”

Prof. Dr. Mustafa Canoru -  Güneydoğu Demokrasi Derneği Başkanı

“1990’lı yıllardaki gibi çatışmalı dönemin HÜDAPAR, DBP ile HDP’ye  bir katkı sağlamayacağı açıkça ortadadır. Herkesi sağduyuya, birbirini anlamaya ve tahammüle davet ediyoruz. Taraflar arasında buzların eridiği ve diyalog sürecinin başladığı bir dönemde Cizre’deki olay cereyan etti. Örgütün bu tür eylemlerin yapılmaması çağrısına rağmen şiddetin sokağa hakim olması, kaosu da beraberinde getirebilir. ”

- Prof. Dr.Rüstem Erkan - Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı

Şiddet ile hak arama olmaz

“Şiddet doğru bir hak arama biçimi değil. Bu iki grup arasındaki çatışma ya da gerginlik devlet ve PKK arasındaki gerginlikten daha tehlikeli olabiliyor. Bunun sivil halka yayılma potansiyeli var, aynı mahallede oturan aynı apartmanda oturan birbirini tanıyan insanlar. Bu nedenle olaylar büyümeden sonlandırılmalıdır. Burada kendi içlerine sızan bazı gruplardan, kişilerden şüpheleniliyor.”

- Vahdettin Bahadır - AK Parti MYK Üyesi

Çözüm sürecine provokasyon

“Cizre’deki olaylar çözüm sürecine karşı yapılmış bir provokasyon. İçerideki ve dışarıdaki tüm şer, provokasyoncu güçlere rağmen sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve hükümet barış sürecini sonuna kadar götürme kararlılığındadır. Bunun adı provokasyondur.”

- Hatip Dicle - Demokratik Toplum Kongresi Genel Başkanı

“Cizre’de yaşanan olaylar çözüm sürecine yönelik gelişmeleri içine sindiremeyen ve toplumu uçlaştırarak bundan çıkar sağlayan derin güçlerin bir provokasyonudur. PKK-Hizbullah çatışması olarak körüklenmek istenen olayları sağ duyulu bir şekilde çözmek esas temel görevimizdir.”